Bauhaus Sanat Akımı

Bauhaus Sanat Akımı Ne Demektir?

Modernleşmenin tasarımı olarak tanımlanan Bauhaus Sanat Akımı, bir eğitim hareketinin ya da bir stilin ötesinde, 1850 yılından bu yana Avrupa’da yürürlükte olan ekonomik, kültürel ve toplumsal modernleşme programını ifade etmektedir. Yeni bir hayatın tasarlanacağı inancını temsil eden Bauhaus Sanat Akımı, Almanya’nın kültürel nüfuz politikaları kapsamında, Osmanlı yönetimlerinin özellikle de Cumhuriyet’in kurucusu olanların modernleşme girişimlerinde etkili olmayı başarmıştır.

Birçok kişi Bauhaus Sanat Akımı nedir gibi sorular sorsa da, aslında hayatın birçok alanında Bauhaus Sanat Akımı görülmektedir. Sanayileşme atılımı ve sanatın birleştirilmesine yönelik politikaların ya da eğitim reformlarının yapılandırılmasında Bauhaus Sanat Akımının etkisi çok büyüktür.

Bauhaus Dessau (Photo: Mewes via Wikimedia Commons)

1919 senesinde Almanya’nın Weimar şehrinde kurulan ve hizmete başlayan Bauhaus sanat ve tasarım okulu olarak hizmetlerini sürdürmektedir. Bauhaus Sanat Akımı okulunun kurucusu Henry Van de Velde’dir. 1919 ile 1925 yılları arasında Weimar’da kurulan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, 1925 ile 1932 yılları arasında Dessau’da, 1932 ile 1933 yıllarında da Berlin’de hizmet vermiştir.

1919 ile 1928 yılları arasında Walter Groius tarafından yönetilen Bauhaus Sanat Akımı Okulu, 1928 ile 1930 yılları arasında Hannes Mayer, 1930 ile 1933 yılları arasında Mies van der Rohe tarafından yönetilmiştir. 1933 yılında ise Hilter Bauhaus Sanat Akımı Okulunu kapatmıştır.
Walter Gopius tarafından 1919 yılında kurulmuş olan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, Nazi rejiminin tehditleri nedeni ile 1933 yılında kapatılmıştır. Mimari de etkili olan Bauhaus Sanat Akımı, endüstriyel tasarım ve şehir planlama konularında da yenilikler getirmiştir. Yeni bir mimari akım yaratan Bauhaus Sanat Akımı, sanatın bütün dallarını etkilemiştir. Mimari eğitimin yanında şehir planlaması ve vazo tasarımı gibi eğitimlerin de verildiği Bauhaus Sanat Okulunda çocuk mobilyası ve fotoğrafçılık gibi alanlarda da eğitim fırsatı sunulmaktadır. Sanat ile zanaat konusunda yaşanan ikilemi ortadan kaldırma amacında olan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, teknolojik gelişmeler ile çalışmalarına yön vermiştir.

Photo: pyrosdrakopoulos via Wikimedia Commons

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yenidünyaya yeni bir bakış açısı sunan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, endüstri, sanat ve zanaat birleşmesini yaratmaya çalışmıştır. Bu üç birleşimin sağlanması ile en etkili ve en güçlü tasarımların yapılacağını savunan Bauhaus Sanat Akımı Okulu, çalışmalarını da bu yönde ilerletmeye başlamıştır. Bu sayede de Bauhaus Sanat Akımı Okulunun modernist çizgisi de oluşmaya başlamıştır.

Kurulmasındaki temel hedef kombine mimarlık okulu ve güzel sanatlar akademisi yaratılmak olan Bauhaus Sanat Akımı, savaş sonrasında Gropious’a göre yeni bir tarzın ve stilin başlaması gerekliliğine göre şekillenmiştir. Gropious’a göre çok daha fonksiyonel, kalıcı ve ucuz ürünlerin üretilmiş olduğu bir stil yaratılmalıdır. Ve bu da Bauhaus Sanat Akımı ile mümkündür. Sanat ile zanaatı birleştirmek isteyen Gropious, sanatsal ve fonksiyonel ürünler yaratmak amacındadır. Çünkü ona göre ressamlık, mimarlık, zanaatkârlık ve heykeltıraş iç içe olmalı idi. Ayrıca sanatçıyı zanaatkârın en yücesi olarak görmekteydi.

Temel tasarım dersi fikri ilk olarak Bauhaus Sanat Akımı Okulunda oluşmuştur. Günümüzde de birçok mimarlık okulu tarafından bu fikir benimsenmiştir. Nesnel yaklaşımı kendine temel alan Bauhaus, okula gelen öğrencilerin, öğretmenleri ile beraber bir başkasını taklit etmemelerini söylemektedir. Bunun yerine ise kendi yollarını bularak en uygun yöntemlerini geliştirmelerini söylüyordu. Bauhaus Sanat Akımı Okulu kapatıldıktan sonra, öğretmenlerin geneli de Amerika’ya gitmiştir. Burada Bauhaus Sanat Akımını tüm dünyaya yaymayı başarmışlardır.

Photo: Spyrosdrakopoulos via Wikimedia Commons

Bauhaus Sanat Akımı Mimarlık

Bütün sanatların birleşmiş olduğu en temel nokta binalardır düşüncesinde olan Bauhaus Sanat Akımı Okulunun Weimar şehrindeki ilk zamanlarında dersler kısa zaman diliminde Adolf Mayer tarafından verilmekte idi. Bauhaus Sanat Akımı Okulunun workshopları ise Gropius’un kendi ofisinde gerçekleştiriliyor idi. Burada zamanla yeni bir mimarlık stili yaratılmasının yanında, yeni yaşama biçimlerinin de gelişmesi sağlanmıştır.

1927 yılında Walter Gropius, Mayer’in mimarlık bölümünün başına geçmesini istemiştir. Mayer’de bu teklifi değerlendirerek şehir tasarımı, yapı, tasarım, planlama ve teknik ressamlığın tamamının bir arada olduğu temel eğitim sistemini geliştirmiştir.

1930 yılından 1933 yılına kadar Bauhaus Sanat Akımı Okulunun mimari bölümünün başkanlığını Mies Van Der Rohe yapmıştır. Bu isme göre, bir öğrencinin Bauhaus Sanat Akımı Okuluna gelebilmesi için bazı derleri alması ve belirli bir yetkinliğe ulaşmış olması gerekiyordu. Bu sayede Bauhaus Sanat Akımı Okulu, doktora eğitimi veren bir okul sistemine dönüşmüştür.
Bauhaus Sanat Akımı Okulu, aslında bir tasarım okuludur. Bir mimarlık okulu olmasından daha çok zanaatların önemsendiği ve bütün tasarım disiplinlerini kapsayan bir okul olmuştur. Temelinde zanaat ile sanatı birleştirmek olan Bauhaus Sanat Akımı, mimarlığı da bir araştırma nesnesi olarak ele almıştır. Bauhaus temelinde oluşan tasarım sentezi, günümüze kadar gelmiştir.

Fallingwater by Frank Lloyd Wright (Photo: Carol M. Highsmith via Wikimedia Commons)

Bauhaus Sanat Akımı Okulunun temel amacında sanatçıyı içerisinde yaşamış olduğu sosyal konular üzerinde biçimlendirmek ve ona belirli sorumlulukları yüklemekti. 20.yy.ın ilk zamanlarında sanat tasarımı ile mimarlık eğitimi veren Bauhaus Sanat Akımı Okulu, farklı yaklaşımlar da geliştirmiştir.

Endüstri devriminin yaşanması ile beraber, hayatın bütün alanlarında meydana gelen değişiklik neticesinde plastik alanlarda da değişim yaşanması, sanatçı yetiştiren kurumların kendilerini yenilemesini zorunlu kılmıştır. Bu anlamda Bauhaus Sanat Akımı Okulu, yeni bir mimari akım yaratmış ve bu akım ile tasarım sanatının tamamını etkilemiştir.

Endüstri çağında yaşanan yeni tarza yönelik, sanat ile sanatçının rolü üzerinde yapılan bütün çalışmalara öncülük yapmıştır. Sanatın bütün referanslarının insanların yararına kullanılmasını hedefleyen Bauhaus Sanat Akımı, herhangi bir ürünün tasarımında estetik kaygılar ile içerikten çok fonksiyonuna yönelik olan ihtiyaçlardan hareket edilmesini benimsemiştir. Bauhaus Sanat Akımı düşüncesine göre, bir şey amacına göre tasarlanır ise güzellik de kendiliğinden gelecektir.

Bauhaus Exhibition Poster (1923) (Photo: iv toran)

Kaynak:

The Art History – Bauhaus
Bauhaus: How the Avant-Garde Movement Transformed Modern Art