Art Deco Nedir?
Art Deco tam olarak nedir ve bu özel stili dekoratif sanatın benzer türlerinden nasıl ayırt etmek gerekir? Art Deco, 1920’lerde ve 1930’larda ana karakteristik özellikleri erken yirminci yüzyılın çeşitli avant-garde boyama stilinden türevlenmiş modern dekoratif sanat stillerinin karışımıyla ilişkili bir sanat akımıdır. Art Deco çalışmaları, Cubism, Rus yapısalcılığı ve İtalyan fütürizminin çeşitli uygulamalarını içerir. Bu açılardan oldukça kompleks etkiler ve özellikler barındırır. Genellikle art deco sanat akımı tasarımları ve objeleri görüldüğünden sezgisel olarak tanınır. İlk olarak Art Deco’nun farklı ulusal çeşitleri vardır ve bu stil stillerin bir pastişi(var olan eserlerin hicvedilerek yapılması), akımların, materyallerin ve şekillerin eklektik kombinasyonu olarak tanımlanır. Bu nedenle Art Deco’yu, ona benzer olan, Art Nouveau, Art Moderne, Bauhaus ya da Arts and Crafts akımlarından ayırmak zordur. Buna rağmen, bazı kesin karakteristik özellikler ayırım yapma konusunda yardımcı olur.
Art Deco ilk defa 1920’lerde Fransa’da ortaya çıkmıştır. Paris’te çıkışının ardından, tüm dünya tarafından kabul görmüştür. Bu stil farklı kaynaklardan ortaya çıkmıştır ve görsel ve dekoratif sanatlardan, moda, mimari, sinema ve ürün tasarımına kadar çeşitli disiplinleri etkilemiştir. İki tane Dünya Savaşı arasındaki dönemde en popüler akım olmasına rağmen, sanat tarihçileri bugün Art Deco’nun bir stil olup olmadığını tartışmaktadır. Art Deco geçmiş sanat akımlarından izler taşımasına rağmen, Art Deco stilinin ana özelliği oryantasyonun geleceğe ve ilerlemenin modern fikirlerinin yüceltilmesine yönelik olmasıdır.
Art Deco’nun Geçmiş Sanat Hareketleriyle İlişkisi
Art Deco ayrıca Cubism Tamed olarak da isimlendirilir. Bu da Cubist akımından alınan Art Deco elementlerine gönderme yapar. Bu akım, öncelikli olarak geometri hayranlığını ve parçalı formları içerir. Bu yeni stil, Fauvism, Futurism, Constructivism ve Suprematism’in görsel dilini içeren avant-garde geleneğinde kurulmuştur. Art Deco geçmiş akımlardan etkilenmesine rağmen, geleceğe de yönelmiştir. Ayrıca, Art Deco tasarımcıları, tasarımlarıyla uyum sağlayabilecek egzotik kültürel elementlerin arayışına da girmişlerdir. Bunun sonucunda, Antik Mısır, Mezopotamya, Asya, Afrika ve Orta Amerika’yı içeren zengin bir kültürel motif de ortaya çıkmıştır. Bu akım ilk global dekoratif akım olurken aynı zamanda, motiflerin seçiminde yerel Art Deco çeşitleri de kullanılmıştır.
Art Deco Stilinin Karakteristikleri
Art Deco stili, modern teknolojiyi yansıtmasının yanı sıra, düz çizgilerle, geometrik şekillerle, aerodinamik biçimli formlarla, parlak ve bazen cırtlak renklerle karakterizedir. Lüks bir stille başlamıştır. Bunun için, gümüş, kristal, fildişi, yeşim taşı ve vernik kullanılmıştır. Bunlara ilave olarak, Art Deco, köpek balığı derisi, boynuz ve zebra derisi gibi egzotik materyalleri de kullanır. Global ekonomik krizden sonra, bakır, plastik gibi daha ucuz endüstriyel materyaller kullanılmıştır. Güzel sanatların ve el yapımlarının yanı sıra, geometrik formların ve simetrik kompozisyonların kullanımıyla Art Deco, Bauhaus tasarım okulunun estetiğine yakındır. Ancak, bu ikim modernist yelpazenin zıt taraflarındadır. Art Deco’nu abartılı süslemeleri ve lüks ürünleri, Bauhaus’’un sade, basit geometrik formları ve modern yaşamın pratikliğine uyumu ile zıttır. Buna ek olarak, Art Deco, Art Nouveau ile karşılaştırılır. İki akım da, güzel sanatlar geleneğinden ve savurgan süslemelerden kuvvetli şekillerde etkilenmesine rağmen, bazı farklılıkları da vardır. En bariz fark şekillerin ve çizgilerin uygulanmasıdır. Art Deco, sanayileşme ve teknik ilerlemeden ilham alan bir akım olarak, simetrik düzenlemelerde geometrik patternler, canlı ve zıt renkler içerir. Alüminyum, cam, çelik, plastik gibi çeşitli modern materyalleri işler. Diğer taraftan, Art Nouveau öncelikli olarak doğal çevreye odaklanmıştır ve tasarımcılar modern nesneleri daha doğal formlara uyarlamaya çalışmışlardır.
Görsel Sanatlar ve Mimari
Sanatların ve zanaatçılığın kombinasyonu bir stil olması art deco sanat akımı nedir denildiğinde akla gelir, çoğunlukla mimari, tekstil, mobilya ve moda tasarımı alanlarında kullanılmıştır. Daha az miktarda olarak, resim, heykel ve grafik tasarım gibi görsel sanatlarda da kullanılır. Art Deco, çoğunlukla iki savaş periyodu arasında, farklı mimarların, heykeltraşların ve tasarımcıların çalışmalarına dayanmıştır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, Art Deco en yaygın olarak mimari stilde kullanılmıştır. Art Deco’nun Amerika’ya ilk gelişi, Chicago Tribune Headquarters tasarım yarışması sırasında 1922’de olmuştur. Chicago Tribune Headquarters yapısı, yüzyılın ilk yarısında Amerika’nın en popüler yapısı olmuştur. Chrysler Binası ve Rockefeller Center gibi Amerika Birleşik Devletlerinin en popüler yapıları mimarilarinde Art Deco paternleri ve stilini gösterir. Bu binalarda geometrik desenler göze çarpar. Amerik Birleşik Devletleri’ne ek olarak, Birleşik Krallık, İspanya, Küba, Endonezya, Filipinler, Arjantin, Romanya, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan ve Brezilya’da da Art Deco mimari örnekleri görülmektedir. Modernistik olarak tanımlanan Art Deco stili, çoğunlukla Art Moderne ile karıştırılır. Neoklasisizmin basitliğini ve simetrisini de içerir.
Art Deco yapıları, Grego-Roman Klasisizmi, Babil, Asur, Antik Mısır ve Aztek yapıları gibi matematik, geometrik şekiller üzerine kurulmuştur. Havacılık, radyo ve gökdelen tasarımları bu şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle Art Deco tasarımları, ikizkenar yamuk, zikzak, üçgensel, iç içe açılı ve eğimli motifler içerir. Bu etkiler farklı uygulamalarda görülür. Bunlar; ayakkabılar, radyatör ızgaraları ve Radio City Music Hall oditoryum binasıdır.
Günümüzde Art Deco
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra popülerliğini kaybetmesine rağmen, altmışlı yıllarda tüketim kültürüyle birlikte tekrar canlanmıştır. Global görsel dil ve büyük çaplı üretiminin gerekliliklerine cevap veren doğası nedeni ile, bu dekoratif stilin mirası günümüzde de modada, üretimde ve endüstriyel tasarımda mevcuttur. Ayrıca, Art Deco nesnelerin popülerliği sanat piyasasında giderek artmaktadır ve çok sayıda Art Deco kurumunun kurulmasıyla bu akımın değeri artmıştır. Bu kuruluşlar, Art Deco’nun altın çağlarında inşa edilmiş olan anıtların restorasyonu ve korunması üzerinde çalışmaya devam etmektedirler.
Kaynaklar: